YeLiz Şar Röportaj

Yönetmenliğini Hakan Arslan’ın yaptığı ‘Sensiz Olmuyor’da Gönül karakterini canlandıran Yeliz Şar ve patronunu oynayan Emre Altuğ ile ‘Sensiz Olmuyor’ hakkında konuştuk.

- Özlem Conker’in ardından, Gönül karakterini canlandırırken zorlandınız mı?

Yeliz Şar: Önce çok heyecanlandım. Benden önce başka bir oyuncunun oynadığı karakteri canlandırırken zorlanacağımı düşündüm ama hiçbir zorluk yaşamadım. Emre Bey ve ekipteki herkes bana çok yardımcı oldu.

- Dizideki makyajınızla Özlem Conker’e olan benzerliğiniz çok dikkat çekti...

Y. Ş.: Bunu herkes söylüyor. Kullandığım aksesuarlar da görüntüyü çok destekliyor. Oyunculuğumla da destekliyorsam inşallah bir fark olmayacak. Kaşlarım özel olarak kalınlaştırılıyor, peruk takıyorum ve gözlük kullanıyorum. Özlem dizinin zor bölümlerinde oynamış. Ben bu konuda şanslıyım. Onun makyajı 1,5 saat sürüyormuş. Benimki 15 dakikada bitiyor.

Emre Altuğ: Özlem’de kaşların kalınlaştırılması ve sivilceler için bayağı uğraşıyorlardı. Diş telleri kullanıyordu. Dokuz bölüm Özlem’e bir buçuk saat makyaj yapılıyordu. Sonra boya yoluyla kalınlaştırmaya başlamıştık. Yeliz daha kolay bölüme geldi.

Kendimi Kül kedisi gibi hissediyorum

- Canlandırdığınız karakteri anlatır mısınız?

Y. Ş.: Daha önce Aşkına Eşkıya, Rabia, İyi Saatte Olsunlar, Kardelen’de rol aldım ve Anadolu Ateşi programında sunuculuk yaptım. Ayrıca Deniz Fener’i programını da yapıyorum. Okullu değilim ama özel ders aldım. Kafamda hep böyle bir aşk hikáyesi vardı. Kül kedisi hikáyesi gibi. Benim için çok önemli bir proje bu. Canlandırdığım karakter, karşılıksız sevgisine karşılık görüyor. Gelinliğin eldivenleri kimin eline olursa o kişinin sevdiğine kavuşacağı hikáyesinin anlatıldığı bir gelinlik sahnesi vardı. Kendimi Kül kedisi gibi hissettim. Karakteri özümsemek için kıyafetlerimi ve gözlüklerimi hiç çıkarmıyorum. Emre Altuğ da çok yardımcı oldu. Bana çok iyi pas atıyor.

- Özlem Conker’den sonra Yeliz Şar’ın diziye katılması sizi nasıl etkiledi?

E. A.: Özlem’in neden ayrıldığını bilmiyorum. Bana sadece Osman Yağmurdereli ikinci 13’de Özlem’in olmayacağını söyledi. Seyircinin gözünün algılama anlamında değişmemesi, yeni gelen oyuncunun iyi oynaması gerekiyordu ki bir an önce kendini kabul ettirsin. Bu özellikler de Yeliz’de var. Yeliz işin ortasından girerek zor bir iş yaptı. Ben Özlem’in oyunculuğuna çok alışmıştım. Ama ilk günden beri Yeliz’le hiç zorlanmadım.

- Bir Kül kedisi hikáyesine benziyor

E. A.: Alışkın olduğumuz Kül kedisi hikáyelerinden biri değil ama bu. İnsanların başta çok isyan ettiği, sonrasında alıştığı ve merak etmeye başladığı, formatından kaynaklanan orijinal bir tarafı var bu dizinin. Kız güzelleştikten sonra değil, daha güzelleşmeden adam ona aşık oluyor. Öbür türlü olsaydı diğerlerinden hiçbir farkımız olmayacaktı.

Aşk bir imaj meselesi

- Dizide daha ne gibi sürprizler bekliyor izleyicileri?

E. A.: Arda’nın Gönül’e olan duyguları hep bir oyundu. O oyun içerisinde Arda, Gönül’ün ne kadar koşulsuz bir sevgiyle kendisine bağlı olduğunu gördü. Bunu garipsedi ve sonradan hoşuna gitmeye başladı. Kalbinin temizliği, zeki oluşu, dertlerinden onu kurtarma becerisi... Bunların hepsi birleşince bir anda kafasında ideal kadın imajı oluşmaya başladı. Aşk zaten bir imaj meselesi, ben öyle algılıyorum. Kafamızda yarattığımız imaja aşık oluyoruz. Zaten aşk bir müddet sonra geçiyorsa, o imaj öyle çıkmadığı için geçiyor. Arda kafasındaki o imajı oluşturuyor aslında. Bir müddet sonra aşkı daha da büyüyecek. Gönül seyirciyi çok şaşırtacak. O kadar büyük sürprizler olacak ki, hemen her şey tersine dönecek.

- Şarkıcılık mı oyunculuk mu daha ağır basıyor?

E. A.: Altı senedir ikisi birlikte devam ediyor ve hiçbiri ağır basmıyor. Sadece biri biraz daha popüler durumdayken öbürü geri planda kalıyor. Bir de, dizi çok popüler bir iş. Her hafta televizyondasın. Geçen hafta dört tane konser yaptım ama bilinmiyor. Albüm çıkarttığım dönemde dizi yapmıyorum. Oyunculuktan da şarkıcılıktan da vazgeçmeyi düşünmüyorum. Müzikte kazandığım popülaritenin oyunculuğuma para olarak katkısı çok oldu. Normal bir oyuncu standardında kazanmam mümkün değildi. Oyunculuk konusunda hálá tatminsizliklerim var. Kendimi iyi bir şarkıcı olarak tanımlayabilirim ama iyi bir oyuncuyum diyemem. 45’ten sonra oyunculuğu daha doğru icra edecekmişim gibi hissediyorum. Tiyatro ve sinema filmi yapmak istiyorum.

- Yeni projeler var mı?

E. A.: İki sene önce Yavuz Özkan’la birlikte oluşturduğumuz, onun yazdığı ‘Kumpanya’ adlı sinema filmi projemiz var. Yakında başlayacağız. Kültür Bakanlığı’ndan bütçe çıkmış sanırım. Günün popüler kültürünü, işleyişini eleştiren ama içindeki sanat unsurlarının biraz daha ön plana çıktığı takdirde enteresan olabilecek bir film. Kumpanyada şarkı söyleyen ve aynı zamanda beste yapan bir çocuğu oynayacağım. Kimlerin oynayacağı henüz belli değil.

önemli değil defne